Dünya

Dersaneler Kapatılamasın

Dersaneler Kapatılamasın  

Dershaneler ile ilgili uzun bir süredir devam eden tartışmalar,basında çıkan haberler,Dersane yöneticilerini ve çalışanlarını rahatsız etmektedir bu konu ile ilgili Sultangazi’de bulunan dersane yöneticileri  Anafen dersanesinde kahvaltı programında bir araya gelerek basın açıklamasında bulundular.

Toplantıdan çıkan  sonucu özetleyen Anafen Dershaneleri Sultangazi Şb. Müdürü  Cumali ASLANERGÜN  Şunları söyledi “Dershaneler ile ilgili uzun bir süredir devam eden tartışmalar,basında çıkan haberler, bakanlığımızın yaptığı açıklamalar ve çalışmalar daha sonra da ,18 Kasım pazartesi günü bakanlar kurulunda konunun ele alınması sonucunda yapılan açıklama ile gelinen nokta  biz dershanecileri ve dershane çalışanlarını rahatsız etmektedir. Dershaneler bir ihtiyaçtan doğmuştur. Bu ihtiyaca cevap vermek üzere 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları kanunu gereği kurulmuşlardır. Eğitim sorunlarının sebebi değil, sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Öğrencinin daha çok öğrenme ve sınavlara hazırlanma ihtiyacı kaldırılmadan, dershane olarak olmasa bile, bu ihtiyaç bir şekilde giderilecektir.

“Bu ihtiyaca verebileceğimiz en yakın örnek SULTANGAZİ ilçemizdir. İlçemizdeki okullarda sınıfların mevcudu genelde 50-60 civarındadır. Dolayısı ile bu sınıf mevcudu ve fazla sayıda ücretli öğretmen çalışmasından doğan eğitim eksikliğini ve ihtiyacını veliler özel dershaneler yardımı ile gidermektedirler.” Bu ihtiyacı ortadan kaldırdığınızda, dershaneler kendiliğinden kapanacaktır. Eğitimimizin bir zenginliği olan dershaneler, ‘eğitimde fırsat eşitliğini bozan’ değil, fırsat eşitliğini daha geniş tabana yayan kurumlardır. Dershaneleri kaldırmak fırsat eşitsizliği makasının daha da artmasına neden olur. Çünkü ekonomik imkanı olanlar özel ders ve ek ders alarak diğerlerinin önüne geçecektir. Dershaneler okullara alternatif olan eğitim kurumları değildir. Okullarda öğretilen bilgilerin pekiştirildiği, öğrencinin öğrendiği bilgileri sınavlarda kullanma becerisi kazandırıldığı, adeta birer antrenman sahası olan kurumlardır. Dershaneler, dar gelirli ailelerin çocuklarını daha nitelikli lise ve üniversitelerde okutabilmek için cüzi ücretlerle yardım aldıkları kurumlardır. Dershaneler, öğrencileri hedefleri doğrultusunda sınavlara hazırlayan farklı fiziki yapıları ve eksik öğretmen kadrolarıyla eğitim-öğretime hizmet veren okullar ile tam donanımlı okullarda okuyan öğrenciler arasında farklılıkları ortadan kaldırıcı fırsatlar sunan kurumlardır. Dershaneler milli eğitim sistemine bağlı müfredat uygulayan eğitim kurumlarıdır.Dershanelerin kapatılması merdiven altı tabir edilen denetimsiz uygulamalara yol açacaktır.MEB’in yaptığı araştırmada 3 bin 10 dershaneden yalnızca 263 ünün “dönüşüme” uygun olduğu ortaya çıkmıştır. Hal böyle iken bu kurumları nasıl dönüştüreceksiniz? Diyelim ki yüzde 15 i dönüştü kalan yüzde 85 i ne olacak. Mevcut özel okulların kontenjanlarının yüzde 40 ı boş. Devletimiz neden bunları desteklemiyor? Kaldı ki, dershanelerden bozma okullara destek verildiğinde diğer özel okullar ‘Biz neden ayrı tutuluyoruz?’ demeyecek mi? Ve madem samimiyiz, dershaneye giden öğrenciyi neden desteklemiyorsunuz? Bunun devlete maliyeti daha az olmaz mı? Geçen yıl 1 milyon 857 bin öğrenci sınava girdi. Bunların yüzde 31’i mezunlar. Eğitimi bitmeyen çocukları devletin okullarında sınava hazırladınız diyelim. Peki, mezunları nasıl hazırlayacaksınız? Liseden mezun olan öğrenci kendi başına mı hazırlanacak?

kahvaltı programına katılan Dersane yöneticileri

 Muzaffer UZUNER        ( Sınav Dergisi Dershanesi Sultangazi Şb.Mdr.)

Bilal ALTINBOĞA           ( Çözüm Dershanesi Sultangazi Şb. Kurucusu )

İbrahim BOZKURT         ( Çözüm Dershanesi Sultangazi Şb.1 Mdr.)

Murat CÖMERT              ( Çözüm Dershanesi Sultangazi Şb.2 Mdr.)

Hanifi BİLGİN                 ( Uğur Dershanesi Sultangazi Şb.Mdr.)

Hasan ÇETİNKAYA       ( Zirve Dershaneleri Sultangazi Şb. Mdr.)

Cumali ASLANERGÜN  ( Anafen Dershaneleri Sultangazi Şb. Mdr.)

 

Türkiye genelinde tüm dersanelerin ortak    kanıları

 DERSHANE GERÇEĞİ

–  Dershaneler milli eğitim sistemine bağlı müfredat uygulayan eğitim kurumlarıdır.Dershanelerin meb bünyesinden çıkarılması merdivenaltı denetimsiz uygulamalara yol açacaktır

–  Dershaneler devlete ödemiş oldukları vergiler ve bünyesinde çalıştırdığı iş gücünden ötürü milli ekonomiye katkı sağlayan kurumlardır.

– Dershanelerin kapatılması yapmış oldukları birçok yatırımın (bina tadilat,araç-gereç,teknolojik alt yapı vb.)zayi olması anlamına gelecektir

– Dershaneler paralı olduğu için kapatılıyorsa aynı mantıkla özel hastanelerin, kolejlerin vs. de kapatılması gerekir.Dünyanın hiçbir yerinde bu tür bir uygulama yok. Bu tarz bir yasakçı uygulama anayasada teminat altına alınan teşebbüs hürriyetine de aykırıdır..

–  MEB’in yaptığı araştırmada  3 bin 10 dershaneden yalnızca 263’ünün ‘dönüşüme’ uyumlu olduğu ortaya çıktı. Hal böyle iken bu kurumları nasıl dönüştüreceksiniz? Diyelim ki yüzde 15’i dönüştürdünüz; geriye kalan yüzde 85 ne olacak?

– Mevcut  özel okulların kontenjanlarının yüzde 40’ı boş. Devletimiz neden bunları desteklemiyor? Kaldı ki, dershanelerden bozma okullara destek verildiğinde diğer özel okullar ‘Biz neden ayrı tutuluyoruz?’ demeyecek mi? Ve madem samimiyiz,  dershaneye giden öğrencileri neden desteklemiyorsunuz? Bunun devlete maliyeti daha az olmaz mı?

–  Dershane öğretmenlerinin kpss ile değil de mülakatla alınacak olması atanamayan diğre öğretmenler  için haksız bir duruma yol açabilir.

–  Dershanelerin bizatihi kendisi terörle mücadeledir. Özellikle Güneydoğu ve Doğu’da okuyamayan, işi olmayan genç ne yapacak? Dağın yolunu tutacak ve tutuyor. O kurumlarda bir gencin bile eğitim alıp üniversiteyi kazanması kazançtır. Bugün bölgenin kanaat önderleri bile dershanelerin dağa giden yolu kestiğini söylüyor.

–  Dershanelerin kuruluş amacı öğrencilere ‘fırsat eşitliği’ sağlamaktır. Kolejde okuyan bir öğrenciyle devlet okulundaki bir çocuk için günümüzde şartlar eşit  değildir.Dershaneler aradaki bu eşitsizliğin giderilmesinde etkin bir rol üstlenmektedir.

–  Dershaneler eğitim sistemimizde bir sebep değil sonuçtur.Toplumdaki arz talep sonucu ortaya çıkmış kurumlardır.

–  Geçen yıl 1 milyon 857 bin öğrenci sınava girdi. Bunlarınn yüzde 31’i mezunlar. Eğitimi bitmeyen çocukları devletin okullarında sınava hazırladınız diyelim. Peki, mezunları nasıl hazırlayacaksınız? Liseden mezun olan öğrenci sınava kendi başına mı hazırlanacak?

 

DERSANELER YANLIŞ TANINIYOR

1 – Dershaneler sadece test becerisi kazandıran kurumlar değil; konu eksiğini kapatan, rehberlik ve danışmanlık yaparak öğrenci ve veliyi eğitim sürecinde düzenli olarak yönlendiren, sosyal aktiviteler yapan, öğrenciyi diri tutan, 1 ‘e 1 özel destek sunan öğrencinin daima yanında olan kurumlardır

2 – Dershaneler gerek temizlik, gerekse eğitimdeki ileri teknolojiyi nezih ortamlarda her bölgedeki öğrencinin ayağına getiren kurumlardır.

3 – Dershaneler bireysel farklılıkları tespit eden, mevcut yapı içinde öğrenciyi hedeflerine ulaşmadan profesyonel anlamda yönlendiren kurumlardır.

4 – Eğitimdeki her türlü gelişme, yenilik ve değişikliklerde veli ve öğrenciyi en kısa sürede bilinçlendiren kurumlardır.

5 – Velinin çocuğunun eğitimi ile ilgili ihtiyaçlarında çok yakınında olan güvenilir ve en ucuz hizmet alabilineceği kurumlardır.

6 – Dershaneler zenginle fakirin çocuğunun arasındaki farkı, eşitsizliği en aza indiren kurumlardır.

7 – Dershaneler Türkiye’nin her bölgesinde bulunan, o bölgenin gelir ve eğitim düzeyindeki ihtiyaçlara yönelik hizmet sunan, kolay ulaşılabilen, rekabet yapısı içinde kaliteli hizmeti ucuza sunma yarışı içinde olan kurumlardır.

8 – Dershanelerin varlığı sorun değildir, ihtiyacı olmayanın gittiği değil, ihtiyaç duyulduğunda güvenilir ve profesyonel hizmetin uygun fiyata alınabileceği kurumlardır.

9 – Öğrencilerin aynı zincirin şubeleri arasında bile seçim yaparken titiz olduğu bir yapıda, halk eğitim merkezleri ile okul kurslarının standart ve kabiliyeti, alt yapısı, yönetim mantığı dershanelerle nasıl karşılaştırılabilir?

10 – 50 yıllık profesyonel eğitim geçmişine sahip tecrübe ve dinamizme ulaşmış ülkemizdeki özel okul ve üniversite alt yapısının oluşmasında önderlik etmiş bu yapı yıpratılmak yerine sorunların çözümünde aktif destek alması gereken bir sektördür. Bu karalanmayı hak etmemektedir. Bu kurumları eleştirenlerin çoğu bu kurumlardan hizmet almış, bulundukları yere gelmede basamak olarak kullanmışlardır.

11 – Bu kurumlar ülkenin değeridir. Arz – Talep ilişkisi doğrultusunda gelişip, hizmet vermekte, ihtiyaca göre kendini hızlı şekilde yenilemektedir. Eğer hizmet içeriğinden daha çok verim alınmak isteniyorsa bu kapısına kilit vurmak, küstürmek ve bastırmakla olmaz.

12 – Bu ülkenin bugün en üst Fen Lisesi, Anadolu Lisesi, Tıp Fakülteleri ve Mühendislik Fakülteleri özel okullardan, eskisi gibi dar bir elit çevreden çıkanlarla değil, Anadolunun her yerinden, köylüsünden, işçisine her kesimden  insanın çocuğu ile dolmaktadır. İşte bu artan gerçek fırsat eşitliğinin ispatıdır. Bu kurumların kapatılması kimlerin ekmeğine yağ sürecektir?

13 – Bugün dershanelerin ilgi görmesi sadece ders ihtiyacı değildir. Öğrencinin ilgi gördüğü, sosyal ihtiyaçlarını giderdiği, arkadaşlık ilişkileri ve dostluğu kurduğu, nezih ortamlardır. Devlet okullarının sunamadığı,  eksik kaldığı hizmeti sunmaktadır.

14 – Günümüz nesli hatalı teknoloji kullanımı, kültürel ve ahlaki değerlerdeki sorunlar nedeni ile öğrenme ve yetişme problemi yaşamaktadır. Yakın ilgi, 1’e 1 takip ile bu sıkıntılar dershanelerde daha hızlı çözülmektedir.

15 – Okullar öğrencinin sadece öğretim kalitesinde değil düzen, disiplin, rehberlik, sosyal aktivite, veli eğitimi gibi tüm alanlarda geri kalmakta bu kurumlardaki devlet kurumu hantallığı ve soğukluğu sürmektedir. Tüm Ülkede aynı standartlar sunulamamaktadır.

  • Şu anda 11. Sınıfta okuyan öğrencilerin, bu yıl kazanamayan veya dershaneye gitmeyen öğrencilerin durumu ne olacaktır? Tıp isteyen bir öğrenci bu titiz hizmeti nasıl alacaktır?
  • Mezun olup, alt yapısı olmayan veya tekrar hazırlanmaya kara veren büyük bir çoğunluğun ihtiyacı nasıl karşılanacaktır?
  • Meslek liselerinde okuyan veya mezun olanların istedikleri bölümleri kazanmaları için, Türkiye’nin her tarafında nasıl eşit bir imkan sunulacaktır.
  • Dershaneler olmasına rağmen sınava giren öğrencilerin durumu ortadadır. Bilinçli olmadığı için ya da içinde bulunduğu şartlar nedeni ile iyi yetişememiş bir öğrenci tekrar hazırlanmak istediğinde bu hizmeti nasıl alacak, açığın nasıl kapatacaktır?
  • Devlet okullarını bitiren çok sayıda öğrenci temel matematik becerilerini bile kazanamazken okulların birçoğu bu kadar etkisizken, öğrencilerin özgüveni bu denli sarsılmışken hangi profesyonel yapı bu öğrencilerin istediğinde yanında olacaktır?
  • Dershaneler her öğrencinin aylık; ders devamsızlık, arkadaşlık ilişkileri, fiziksel ve ruhsal gelişimleri gibi tüm süreçlerini takip eden bunu veli ve öğrenci ile düzenli olarak paylaşan profesyonel eğitim kurumlarıdır.
  • Dershaneler öğrenciyi sadece bir üst kuruma hazırlayan değil, hayata hazırlayan, vizyon oluşturmasında öğrenciye ufuk sağlayan, devlet kurumlarındaki otoriter yaklaşımdan ve tek düzelikten kurtaran kurumlardır.
  • Okulların fiziki koşullar, nitelikli homojen personel yapısı ve etkin yönetim eksikliği nedeni ile ve velinin yönlendirmesinde yetersiz kalınması dershanelere olan ihtiyacın temelini oluşturur. Bugün ülkemizde birçok okul; öğrenci ve velisini farklı bölümler ve okullar hakkında yönlendirmek bir tarafa sağlıklı bir eğitim ve disiplin ortamını bile sağlayamamaktadır. Dolayısıyla dershaneler bu bilgilendirme ve eğitim için velilerin tercihi olmakta, farklı kesimler arasında oluşan hizmet eşitliği bir nebze olsun sağlanmaktadır.  Dershaneler okula dönüşse bile bu yönlendirmeye ülkemizin birçok bölgesinde hala acil ihtiyaç duyulacaktır.
  • Dershaneler toplumun bir kesimini değil, tümünü ilgilendiren sosyolojik temeli olan bir gereksinimdir. Ani yapılacak bir değişiklikte yurdun tümünde oluşmuş yapı bozulacak, birçok hizmet aksayacak, ciddi zararlar doğuracaktır.

 

DERSHANELERLE İLGİLİ ÇELİŞKİLER

 

  • Günün yasalarına uygun olarak açılmış, özel teşebbüse ait iş yerlerinin demokratik bir ülkede zorla kapatılması nasıl düşünülebilir?
  • Her kurumun bir gelir-gider ve yatırım maliyeti olup, gerek borçları, gerek personel ve bina anlaşmaları varken nasıl bu eğitim kurumları apar topar devlet eliyle kapatılabilir?
  • Arz-talep doğrultusunda kurulan bu kurumlar gerek fiziksel yapısı, gerek fiziksel yapısı, gerek ekonomik yapısı, gerek eğitim tecrübesi olarak hiç tecrübesi olmadan, arz-talep dengesini bilmeden, mevcut ekonomik planlamayı kaldırıp, kaldırmayacağı belli olmadan nasıl devlet eliyle nasıl bir maceraya sürüklenebilir?
  • Bir taraftan bir alanda özgürlükler savunulurken tüm işi eğitim olan bir sektöre nasıl zorla yasak getirilebilir?
  • Demokratik bir süreçte bu kurumlarla görüşüp zamana yayılarak uygun bir çözüm üretmekten neden kaçınılmaktadır?
  • Yıllarca orta ve alt gelirli olup, bilinçli olmadığı için çocuklarını desteklememiş okutamamıştır. Tekrar bu bilincin ortadan kaldırılması ile bu ayrımcılık geri mi gelecektir?
  • Maddi ve kültürel alt yapısı düşük, sınıf mevcutları kalabalık, eğitim bilinci gelişmemiş bölgelerden üst düzey okullara her yıl artarak öğrenci gönderilmesi mi cezalandırılmaktadır?
  • Bu kurumsal yapılar kapatıldığında gerek MEB kurumlarında gerekse kontrolsüz yapılarda oluşacak istismarlara göz mü yumulmaktadır? Okullarda velilerin art niyetli tutumlarla karşılaşma tehlikesi için bir çözüm var mıdır?
  • Demokratik bir ülkede İngilizce öğretmek serbestken, Matematik ve Fen kursu vermek nasıl yasak olacaktır? Bu insanlara nasıl izah edilecektir? Hangi vicdan bu kişileri suçlu sayacaktır? Zamanında Kur’an dersleri öğretmek suçken, oraları basmaktan bir farkı var mıdır?
  • Zincir kurumlardaki şubelerin neredeyse % 95’i bağımsız şirketlerden oluşan, mali hacmi düşük frenchaise kurumlar olup,3–5 ay bile varlığını gelir olmadan sürdürülmeleri zorken, bu kurumlar bu süreci nasıl atlatacaktır?
  • Dünya’nın neresinde 5-7-10 yıllık kira sözleşmeleri olan, büyük masraflar yapan, her biri onlarca insan çalıştıran, büyük giderleri olan kurumlar 3-5 ay içinde zorla kapatılabilir?
  • İnsanların eğitim alma ihtiyacının nereden alınacağına 2013 yılında devletin karışmasının demokrasi ile ilişkisi var mıdır?
  • Seçme hürriyetinin engellenmesi anlamına gelen bu tahakkümde aynı hizmeti alamayan insanların mağduriyeti nasıl giderilecektir?
  • Devlet hastaneleri varken özel hastanelere neden ihtiyaç duyulmaktadır?
  • Herkes araba alamadığına veya lüks evde oturamadığına göre lüks araba ve ev satışı da yasaklanacak mıdır?
  • Evlerde yemek piştiği halde dışarıda yemek yemenin israf ve pahalı olduğu için yasaklanması gerekmez mi?
  • Öğrencilerin birçoğu marka giyerken diğerlerinin bunu almaya gücü yetmediğinde pahalı giyecekler de yasaklanacak mıdır?
  • Özel okula gidemeyen, özel ders alamayan öğrencilerin durumu ne olacaktır? Devlet okulları bu farkı kapatamazken Halk Eğitim Kursları nasıl kapatacaktır?
  • Halk Eğitim Kurslarının fiziksel koşulları ve yöneticileri bu ihtiyacı karşılayabilecek nitelikte midir?
  • Bu kurumların eğitimine güvenmeyen eğitim hizmeti almayabilir. Her beğenmediğimiz kurum ve hizmet bu sebeple yasaklanacak mıdır?
  • Devlet yasakçı anlayışı ile özel sektöre kendi vatandaşına zulmederse, o vatandaşı küstürmüş olmaz mı, yatırımcının güvensizliğine sebep olmaz mı?
  • Devletine yasalara uygun şekilde eğitim hizmeti sunan müteşebbislerin komu oyu önünde bu kadar küçük düşürülüp, rencide edilmesi, adeta sorunların kaynağı gibi gösterilmesi sahip olduğumuz kültür geçmişi ve inancımızla ne kadar bağdaşmaktadır?
  • Bu gün bu ülkede neredeyse her ailenin çocuğuna emeği olan, milletvekilinden, iş adamına herkesin hizmet aldığı bu sektör bu kadar karalamayı hak etmekte midir, bu vefasızlık değil midir? Bu kurumlara bundan sonra ihtiyacı olan insanların hakkı yenilmiş olmaz mı?
  • Bu gün ülkemizde özel okullardan özel üniversitelere kadar eğitimin gelişmesinde önderlik yapan birimler dershane geçmişine sahip değil midir? Ülke eğitiminin gelişmesinde her türlü faydanın temelini oluşturan bu kurumlar bu hasmane yaklaşımı hak etmekte midir?
  • Ülkede onca suç, sorunlu yapı ve insan varken neden öncelikli olarak hedef tahtasına konanlar bu ülke eğitimine destek veren eğitimcilerdir?
  • Dershaneler kapanınca eğitimdeki tüm sorunlar değişecek midir?
  • Yasaklara karşı olan bir siyasi irade, yasaklarla sorunların çözüleceğine inanmakta mıdır?
  • Dershanelerden bu güne kadar bu ülkeye hangi zararlı zihniyet, bölücü, yıkıcı, hırsız ve ahlaksız yapılar yetişmiştir?
  • Bu gün özel okul fiyatlarının 15.000 tl ile 40.000 tl arasında değiştiği ülkemizde, neredeyse her öğrencide bulunan 1 tane akıllı telefon fiyatına 1 yıl eğitim veren kurunlar nasıl eşitsizlik oluşturabilir? Bundan daha ucuz bir eğitim verilebilir mi?

 

Yorum İçin Tıklayın

Bir Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

En Çok Okunanlar

çok içmek