Kıymetli, Değerli, Onurlu İnsanlık ve Sevgili Adıyaman Gerger Halkı;
İlgili İlgisiz Herkesin duyması, bilmesini istediğimiz 24/02/2013 Tarihinde GERSOY-DER Binamızda Gerçekleştirdiğimiz İlk Burs Törenimizde Yaşanan olayla ilgili olarak, Dernek Yönetimi 07/03/2013 ‘de toplanarak Kamuoyunu Bilgilendirme ve Kurumumuzun Fikri Düşüncelerini Aktarmak Amacıyla Böyle bir açıklama elzem görülmüş ve GERSOY-DER Yönetim Kurulu Kararı İle Siz Değerli Halkımızla Paylaşılmak İstenmiştir.
1.Hiçbir Kurum, Kuruluş ve idare; Bireylerin Keyfi, fikri, menfaat ve faydasına olacak şekilde kendini kullandırmaz, şahsi çıkarlarına alet olmaz. Basın kartına haiz her kişi basın etik ve ilkelerini özümsemiş olarak göreve başlar ve sübjektif menfaat gözetmez.
2. İfade özgürlüğü ve haber alma hakkı çerçevesinde olay ve olguları doğru tarafsız ve eksiksiz yayınlar. Kamuoyu oluşturmak ve yön vermek için elindeki araç ve gereçleri bir tehdit unsuru olarak kullanmaz.
3.Basının 4.Baskı Unsurunu elinde bulunduranlar; Toplumun aydınlanması ve bilgilendirilmesi için yalan, uydurma, iftira ve yanlış haber yapmaz.
4. Topluma Mal olmuş, Ortak Değerler Üzerinden Hiç kimse Kendine Tekil Pay ve rant Çıkarmaz, çıkaramaz.
5.Yayıncılığı haksız amaç ve çıkarlar doğrultusunda kullanmaz. Yayınlarında ırk, renk, dil, din ve cinsiyet ayrımcılığına, aşağılama ve ön yargılara yer vermez.
7. Toplumda korku ve infial yaratabilecek olaylar karşısında ve kriz zamanlarında sağduyulu davranır. Şiddeti teşvik etmekten ve meşrulaştırmaktan kaçınır.
Yukarıda Sayılanlar Güvenilir ve Tarafsız Bir basın kartına haiz olan herkesin, uyması gerekli en temel etik kuralları olarak sayabiliriz.
Olayın oluş şekli tamamen daha önce yazılmış bulunan bir yazıdan dolayı; Sn. Boğatekin ile Sn. Lokman Çağırıcı arasında hakaret var mı yok mu tartışması idi. Eleştirilerini dile getiren Bağcılar Belediye Başkanına Sn. Çağırıcı’ya cevap vermek için söz isteyen Sn. Boğatekin’in kürsüye gelip tüm konuklara dönüp kürtçe hitap etmesi ve Sn. Lokman Çağırıcı’nın da “Bana cevap veriyorsunuz ne dediğinizi anlamıyorum bana benim anladığım dilde cevap verin” demesiyle oluşan bir diyaloktur. O gün dernekte yaşanan iki kişilik subjektif bir eylemde derneği kendine kalkan eden Sn.Boğatekin’in kendi internet sitesinde ki haberini GERSOY-DER Yönetimi olarak tasvip etmiyoruz.
Üzülerek belirtmek isterim ki; her toplumda basın etik ve ilkelerini özümsememiş gazetecilik mesleğini icra eden bir çok kişi toplumumuzda mevcuttur. Hani bir söz vardır “Bilgi, ilim Sahibi olmadan fikir sahibi olanlar veya yarım doktor, yarım avukatların sizi ölüme veya dar ağacına götürebileceği gibi. Maalesef diyorum çünkü o gün dernekte yaşan olaylar ve basına veriliş şekli tamamen bu eksik bilgi birikimden veya denizde boğulurken kişinin yılana sarılış şeklinden ibaret gibiydi.
Çünkü tutunacak dalı olmayan kişinin en son sığındığı veya kendime tekrar nasıl pirim sağlaya bilirimden üte bir duruş değildi. Dernekte o gün yaklaşık 150-200 kişilik bir grup vardı. Ne hikmet ise Sn.Hacı Boğatekin hariç hiş kimse yaşanan durumu “Kürtlüğe Hakaret Olarak Algılamadı”. Orada bulunan herkes en az onun kadar onurlu, şerefli ve haysiyetli topluluklardı.
Haberin Sinop’la özdeşleştirip verilmesi, orada bulunan herkese ve başta GERSOY-DER ve Tüm Gergerlilere Hakarettir.
Bu haber; Zedelenmiş bir imaj tazelemesi olarak da algılanabilir. Bireyin yaptıkları, söyledikleri ve eylemleriyle de örtüşmesi gerekiyor. Burada “ herkes kendini, toplumda herkesi” biliyor. İlle de ulu orta feryat ve yakarışta bulunmak gerekmiyor.
Bizler, GERSOY-DER Yönetimi olarak;
Ne kurumumuzda nede başka bir mecrada doğuştan kişiye sıkı sıkıya bağlı olan en temel hak ve özgürlerin tartışılması veya kabul görülüp görülmemesinin gündeme alınmasını hakaret olarak kabul ederiz.
Kurumların ve Şahısların önüne geçip sanki onlar aynı fikir ve eylemdeymiş gibi gösteren, yazan, yayan ve bunu gazetecilik olarak millete aktaran Sn.Boğatekin’i red ediyoruz.
GERSOY-DER’i kendisiyle özdeşleştirip, duygu, düşünce ve fikirlerini derneğin duruşuymuş gibi lanse eden ve gösteren tavrını, tutumunu kesinlikle ama kesinlikle kabul etmiyoruz.
Bizleri bağlayıcı eylem ve işlemlerde derneğimizin sitesinden haber yapılmayan veya yansıtılmayan hiçbir duygu ,düşünce ifade açıklamalarından sorumlu ve ilgili olmadığımız gibi doğruluğun teyidi ve derneğin duruşu açısından GERSOY-DER sitemiz en sağlıklı yayın aracımızdır. Bunun harici tüm açıklamalar, bireylerin öznel(sübjektif) açıklamalarından ibarettir.
Bu açıklamayı kamuoyu ile paylaşmamıza sebebiyet veren “dün Sinop bu gün GERSOY-DER” diye haber yapan şahsın yukarıda sayılan basın yayın etik ve ilkeleriyle hiçbir ilgi ve alakasının olmadığının en güzel örneği olduğunu düşünüyoruz ve takdirlerini komuoyuna sunuyoruz.
Çok hassas bir süreçten geçen Türkiye Halkımızın kanayan yarasını kaşıyarak, birleştirmek yerine ayrıştıran, ötekileştiren Sn. Boğatekin’in bu eylemini GERSOY-DER Yönetimi olarak doğru bulmadığımızı belirtiyor ve Tüm Hakların Adilane Eşitlik Temelinde HALKLARIN KARDEŞLİĞİNE İNANIYORUZ.
Tek varlığımız ve paydamız değerli Gerger Halkına ve Kamuoyuna Duyurulur…
Av.ALİ ACAR
GERSOY-DER YÖNETİMİ BAŞKANI
